Gelenek anlamındadır. Burada söz konusu olan gelenek, ilahi olan herşeyi kapsar. Kabala, belirli bir konuyu inceleyen bir kitap değildir. Yahudiler’in Helen Medeniyeti zamanında İskenderiye'de işlemeye başladıkları, İspanya'da, Ortaçağ'da ve hatta kısmen günümüze dek sürdürdükleri bir çalışmadır. Bu çalışmaya katılanlara kabalist adı verilir. Kabalist bir mistiktir; Tanrı'yla görsel, işitsel ve ruhsal bir iletişim kurar ve kutsal yazıları özel bir şekilde yorumlayarak bu yola girer. Bu yolda maddi kişiliği önemsizdir ve ondan soyutlanır. Kabala'da Tora ve Musevi dini, evrensel bir dinin; Yisraeloğulları'nın tarihçesi ise evrensel olgunun simgesi olur. Kabala'nın temel öğelerinden bir tanesi teolojik felsefedir.
Bununla Tanrı'yla ilgili gizemler, Tanrısal yaşamla ilişkiler, insan ve yaratılış gibi konular incelenir. Judaik yasalar veya Tora iki bölümden oluşur: "Torah Şe Bihtav" veya "Yazılı Öğreti ve Torah Şe Beal Pe” veya sözlü öğreti (Mişna). Sözlü Din, bir yanda Moşa Rabenu'nun Sinay Dağı'nda sözlü olarak almış olduğu bilgilerden; diğer yanda da zaman içerisinde babadan oğula ve hahamdan hahama, ağızdan ağıza iletilen dinsel malzemeden ve bunun yorumlarından ve dinsel otoritelerin söylevlerinden olduğu kadar "Alaha"yı oluşturan örf ve adetlerden de oluşur.
Kabala'nın yaygın tanımlarından biri de, Moşe'ye Sinay Dağı'nda verilen Sözlü Din'in belli bir aydınlar çevresi tarafından algılanan kısmı şeklindedir. Çağlar içerisinde Kabala bir sihir ilminden ziyade "Mistik Bir Teoloji" şekline oturmuştur. Kabala'da adı geçen Sefirot, yaratılışın mistik yapısının ancak simgelerle ifade edilebileceğini belirtir. Bu simgeler:
1. Keter Elyon veya Keter: En yüksek taç,
2. Hohma: Bilgelik
3. Bina: Akıl
4. Gedula (Yücelik). Hesed (İyilik)
5. Gevura (Güç). Din (Yargı)
6. Tifereth (Güzellik) . Rahamim (Şefkat)
7. Netzah (Zafer).
8. Hod (Haşmet)
9. Tzadik (Adil ve Adalet) - Yesod Olam (Dünyanın Kuruluşu)
10. Malkhut (İktidar, hükümdarlık)
Bu kozmik ağaç (Sefirot Ağacı), Yaratılış'ın Ağacı olarak da şekillenir ve dalları şöyle sıralanır: Keter, Bina, Hokhma, Gevura, Gedulla, Tiferet, Hod - Yesod - Malhut - Netah. İlk Sefirot, beyni (Zohar, kitabında beynin 3 lobunu); dördüncü ve beşinci, kolları; altıncı sefirot, gövdeyi; yedinci ve sekizinci sefirotlar, dizleri; dokuzuncusu, cinsel organı; onuncusu ise, erkeğin yaratılıştaki arkadaşı kadını da içeren toplam görünümü simgeler. Mükemmel insanı simgeleyen bu duruma Şiur Hokhma (Akıl ve Bilgelik ruhu) adı verilir.
Bu tanımlamalara ilk kez Sefer Bahir'de rastlanmaktadır. Musevi mistiğinin öğrencisi kendini Tanrı'ya ulaştıracak manevi merdivenlerden yıkarı çıkarken, maddi benliğini yok eder ve Tanrı'nın mevcut en yüksek tezahürü karşısında "Huşu" mertebesine ulaşır. Bu da zamanla "sevgiye", sevgi de "bağlanmaya" dönüşecektir. Aslında Musevi mistik, deneyimi toplumsal olarak paylaşagelmiştir. Ancak Mesih umudu, ıstırap ve zulüm çeken çeşitli ülkelere dağılmış Musevi toplumunu Kabalizmden geriye itti.
Sabetay Sevi sahte mesihi hadisesi bunun örneğidir. 18. yüzyılda bu mistik uygulamalar, tzadiklerin mezheplerine geçti. Musevi mistik uygulamaları her ne kadar 11. yüzyılda İspanya'da İbn Gvirol adlı bir filozof tarafından Kabala adı altında toplandıysa da, Kabalistler çalışmalarını hep gizlilik içinde yürüttüler.
Mistik bilgiler ve şemalar, öğrencilere hocaları tarafından iletildi. Keza 13.cü yüzyılda ortaya çıkan geleneklerin büyük bir kısmını toplayan Zohar da sıradan insanlara veya bilginlere fazla birşey veremedi.
Kabala, salt bilgiye dayalı bir öğreti değildir. Tevrat'ın temelini anlamak, İbranice'yi bilmek de şarttır. Musevi mistik, dünyasal etkinlikler içindeyken Tevrat'taki ayetlerin özel harfleri ve bunların ilişkileri içine dalarak meditasyonun derinliğine göçer.
devam edecek...
Kaynakça: "Yahudilik Ansiklopedisi",
Cilt I, II, III Yusuf Besalel